İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından Arapça, İHL Meslek Dersleri ve Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmenlerine yönelik, ´Sünnet Işığında Din Eğitimcilerinin Cihan Şümul Mesuliyeti´ konulu konferans verildi. Konferansa, Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi emekli öğretim üyesi Prof. Dr. İsmail Lütfi Çakan konuşmacı olarak katıldı.

Kadir Has Kongre Merkezi´nde düzenlenen konferansa, Din Eğitim Genel Müdürlüğü Uluslararası Eğitim-Öğretim Daire Başkanı Osman Demirgül, İl Müftüsü Şahin Güven, İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Mahmut Tatlı ve öğretmenler katıldı.

Kur´an-ı Kerim tilavetinin ardından konferansın açılış konuşmasını yapan İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Mahmut Tatlı, "Malumunuz olduğu üzere Kutlu Doğum Haftası içerisindeyiz. Bundan dolayı burada program icra edilecek. Hocamızın Kayseri´ye geleceğini duyunca heyecanlandık. İstedik ki hocamız buraya gelmişken, meslektaşlarımızla beraber olsun ve onlarla sohbet etsin. Genel müdürümüzün talimatıyla sadece uzak ilçelerimiz hariç bütün öğretmenlerimiz burada. Bunu bir fırsat olarak değerlendiriyoruz. Özellikle ilkokul 4´üncü sınıfta görev yapan öğretmen arkadaşlarımızın öğrencilerimizi imam hatip ortaokullarına yönlendirmelerini, imam hatip ortaokullarında görev yapan arkadaşlarımızı da Anadolu imam hatip liselerine öğrencilerimizi yönlendirmelerini istirham ediyorum." diye konuştu.

Din Eğitim Genel Müdürlüğü Uluslararası Eğitim-Öğretim Daire Başkanı Osman Demirgül ise, "Böylesine duygu dolu anların olduğu bir ortamda Kayseri´de sizlerle buluşmaktan çok mutluyum. Kutlu Doğum Haftası´nda öğrencilerimizle, öğretmenlerimizle ve âlimlerimizle buluşunca duygu yoğunluğu bir başka oluyor. Bu duygu yoğunluğunu bizlere yaşatan İl Müftümüze çok teşekkür ediyorum. Her zorluğun ardında bir kolaylık vardır düsturu gereğince imam hatip ortaokulları, imam hatip camiası bugünlerde geniş bir imkânın, büyük bir kolaylığın ve büyük sıkıntılardan sonra gelen bir refahın içerisindedir. Bugün artık bizim okullarımıza çocuklarını göndermeye başlayan insanlar, bizden büyük umutlar bekleyen kalabalıklar ve umudunu Türkiye´ye bağlamış büyük bir dünya kitlesi bulunmaktadır." ifadelerini kullandı.

Düzenlenen konferans, Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi emekli öğretim üyesi Prof. Dr. İsmail Lütfi Çakan, “Sünnetin Işığında Din Eğitimcilerinin Cihanşümul Görevi” konulu konuşmasında böyle iddialı bir başlıkla konuşmanın gerçekten zor olduğuna vurgu yaparak Peygamberlerin geniş anlamda ilahi iradenin temsilcileri olduğunu ifade etti. Sünnet ışığında dediğimizde Resulullah (sav)’in işlevinin çok önemli olduğunu bu anlamda seküler zihniyetle İslam anlayışının birbirinden ayrı değerlendirilmesi gerektiğinin altını çizdi. Prof. Dr. İsmail Lütfi Çakan konuşmasında şunları kaydetti:

"Peygamberler ve Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav), ilahi iradenin temsilcileridir. Peygamberimizin ve peygamberlerin konusu bu olunca o zaman Resulullah (sav)’in yaşayışı, onun ilahi iradenin temsilciliğini eylem olarak ortaya çıkıyor. Böylece Resulullah’ın işlevsel demek ki ilahi iradenin temsilciliği. Bu temsilcilik sizin bizim seçimimizle olan bir temsilcilik değildir. Rastgele bir temsilcilik değildir. İlahi iradenin kontrolünde bir temsilciliktir. Sünnet budur. Onun bilgi ve belgeleri olan hadisler de onun yazılı olarak bize ulaşmış dökümanlarıdır. Hz. Peygamberi ve hadisi şerifleri böyle konumlandırmadığımız zaman Hz. Peygamber (sav)’i anlamamız, onun temsil ettiği ilahi iradenin bizimle ilgisini kurmamız çok zorlaşır, anlamsız hale gelir. Sünnet falan filan diye dudak bükerek değerlendirmeye kalkan meslaktaşlarımız bu konumun farkında olmadan ahkam kesmeye çalışıyorlar. Kendi sorumluluk bilinçlerinin farkında olmayan arkadaşlarımızdır. Sünnetin ışığı, ilahi iradenin temsilcisi olan peygamberlerin yaşayışı olmalıdır. İlahi iradeye dayalı uygulamalardır."

Prof. Dr. İsmail Lütfi Çakan hoca konuşmasının bundan sonraki bölümünde özellikle Fıkıhçıların Hz. Peygamberin konumu ile ilgili yaptıkları açıklamaları ele alarak bu açıklamaların doğru anlaşılması için nasıl bir anlayışla ele alınması gerektiği konusunda da açıklamalarda bulundu. Çakan konuşmasının bu bölümünde şunları kaydetti: "Birilerinin, yani müşriklerin Hz. Peygamberin beşer olarak peygamberliğine itiraz ettiğini şimdi de birilerinin çıkıp Hz. Peygamberin günlük hayatı bizi bağlamaz diyor. Yahu bağlayıcılık açısından aralarında farklılık yok ama Resulullah’ın adını anıp da sapıtan bir tane adam gösterebilir misiniz. Keşke onun hayatını hayatımıza olduğu gibi alabilsek. İlla şekli olmasına da gerek yok. Ben Peygamberime ne kadar uyarsam bu benim için çok önemlidir. Bu şekilde ayrım yapmak seküler bir kafanın ürünüdür. Böylece bütünlüğü zedeleyici anlayışa düşüyorlar. Bu zihniyetle Hz. Peygamber (sav)’in karşısında mahcup oluruz. O bize her yönüyle örnektir. Sünnetin ışığında sorumluluğumuzu tespit etmek için bunları doğru anlamamız gerekir. O ilahi iradenin temsilcisidir. Beşeri plandaki yaptıkları da biz Müslümanların diyerek bunlara uymamız gerekir."

Prof. Dr. Çakan "Allah’a davet eden ve salih amel (nefs tasfiyesi) yapan ve: ´Muhakkak ki ben teslim olanlardanım.´ diyenden daha güzel sözlü kim vardır?" (Fussilet 33) ayeti kerimesi ile ilgili de bilgiler vererek bu ayeti kerime ile Peygamberin konumunun belirlenmiş olduğunu ve eğitimcilerin de bu ayeti kerimede belirtildiği gibi peygamberlerin varisleri olduğunun altını çizdi. Peygamberlerin hangi görevleri öncelerinse öncelesin onların görevlerinin belli bölümlerini eğitimcilerin üstlendiğini ifade etti. Bugün İslam ümmetinin Risalet görevini üstlendiğini belirterek, Peygamberimizin görevini bugün ümmetin üstlendiğini belirtti. Peygamberlerin varisleri olmak gibi çok zor bir görevi üstlenen eğitimcilerin bu işe vekâlet ederken bu görevlerinin farkında olmaları gerektiğini vurguladı ve şunları kaydetti: "Bizim medeniyetimiz bilgi medeniyetidir. Çeşitli medeniyetler farklı uygulamaları ile akla gelirler. Çin medeniyeti bir oyuncak medeniyetidir. Batı medeniyeti siyaset medeniyetidir. İslam medeniyeti ise bilgi medeniyetidir. Bunu taşıyacak olan da bizleriz. Elbette yaşanan sıkıntılar var ama bu sıkıntıları aşmak için daha sıkı çalışmalı ve yaptıklarımıza daha sıkı sarılmalıyız. Allah kuluna asla borçlu kalmaz arkadaşlar. Biz yeter ki her yapıyorsak yapalım kaliteli yapmaya çalışalım. Biraz fedakârlık yapmaya çalışalım. Başaramayacağımız hiçbir engel yoktur."

Prof. Dr. İsmail Lütfi Çakan hoca, konuşmasının son bölümünde gerek kendi hayatından gerekse diğer eğitimcilerin hayatlarından örnek tablolara yer verdi. Bunlarda ilgili hatıralarını paylaşarak eğitim camiası olarak görevin sorumluluğun büyük olduğunun altını çizdi.